Borçlar Hukuku Özel - Kefalet+Vekalet+Eser Sözleşmeleri - II.Final - Kitaptan Özet


BORÇLAR HUKUKU ÖZEL – II.FINAL

ESER SÖZLEŞMESİ (3)

Tanımı
Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.

Hukuki Niteliği
1.     İki tarafa da borç yükleyen bir sözleşmedir. Ivazlıdır
2.     Rızai bir sözleşmedir.  Uygun irade beyanıyla kurulur
3.     Sürekli bir borç ilişjisi doğurmaz. Ifa ile sona erer.

Unsurları
1.    Bir eser meydana getirme
Meydana getirme;
a. yeni bir eser oluşturma (bina inşası)
b. Mevcut bir eser üzerinde gerçekleşen çalışma sonuçları (tamir, bakım vs)
c. İnsan vücudu üzerinde gerçekleştirilen çalışma sonuçları (Saç yapma, manikür)

2.    Ücret ödeme borcu
3.    Taraflar arasında anlaşma (şekil şartı yok)

Yüklenicinin Borçları
A. ESER MEYDANA GETİRME BORCU
1.     Eser Meydana Getirme Borcu à Kendisi yapmalıdır veya kendi yönetimi altındaki birine yaptırmalıdır. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir. Alt yüklenici ayıplardan dolayı sorumludur. Alt yüklenicinin (taşeron) verdiği zararlardan dolayı asıl yüklenici sorumludur.
2.     Eserin Meydana Getirilmesi Için Gerekli Araç Ve Gereçleri Sağlama Borcu à Aksine adet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.  (iş makinası vs)
3.     Malzemelerin Sağlanması Borcu à İyi cins veya ayıpsız malzeme olmalıdır. Enazından orta kalitede olmalıdır. Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden işsahibine karşı, satıcı gibi sorumludur. Eğer malzemeleri iş sahibi veriyorsa, yüklenici özenle kullanma, hesap verme ve artan kısımları iade etme borcu altına girer. Ayrıca işin devamı sırasında gereği gibi ifa tehlikeye düşerse yüklenici, iş sahibine bildirmek zorundadır.
4.     Yüklenicinin Özen ve Sadakat Borcu à Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Özen yükümlülüğünü ihlal eden yüklenici sorumludur. * Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak  meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, işsahibi bunu önlemek üzere vereceği uygun süre içerisinde yükleniciye ayıbın giderilmesi, aksi halde hasar ve masrafları yükleniciye ait olmak üzere, onarımını veya işe devamın bir 3.kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir.)
5.    İşe Zamanında Başlama Ve Devam Borcu à Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.
B. ESERİ TESLİM BORCU
Teslim, tamamlanmış eserin işsahibine ifa olarak arzedilmesidir. Eserin ayıplı olması, teslime engel değildir. Yarar ve hasar işsahibine geçer. Ayıpa karşı tekeffülde inceleme ve bildirim süreleri işlemeye başlar. Zamanaşımı süreleri de işlemeye başlar. Yüklenicinin ücret alacağı muaccel olur. Genellikle ifa zamanını sözleşme ile belirlerler. Yüklenici, eserin mülkiyetini işsahibine geçirmek zorundadır. Teslimde temerrüde düşülürse işsahibi, aynen ifadan vazgeçip müsbet zararı tazmin isteyebilir. Ayıca sözleşmeden dönebiilir (geçmişe etkili olarak) ve menfi zararlarını talep edebilir. Ayrıca gecikme tazminatı da alır. Cezai şartın ödenmesi de kararlaştırılmış olabilir.

C. YÜKLENİCİNİN AYIBA KARŞI TEKEFFÜL BORCU
1.    Ayıptan Doğan Sorumluluğun Şartları
a.     Ayıplı bir eser teslim edilmiş olmalıdır.
b.     Ayıp iş sahibine yüklenmemelidir. (Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz.)
c.      İş sahibi eseri kabul etmemiş olmalıdır.
d.     İş sahibi inceleme ve bildirim külfetlerini yerine getirmiş olmalıdır. (İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.)

2.    Ayıptan Doğan Haklar (dönme, ücretin indirimi, onarım SEÇİMLİKTİR)
a.     Sözleşmeden Dönme
b.     Ücretin indirilmesi hakkı (eksiklik oranında)
c.      Eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı (aşırı masrafı gerektirmediği takdirde, tüm masrafları yükleniciye ait olmak üzere bu hakka sahiptir)
d.     Tazminat talep etme hakkı (yukarıdaki 3 haktan 1inin yanında kusur varsa tazminat hakkı da vardır)

·      Zamanaşımı : teslim tarihinden itibaren  TAŞINMAZ DIŞI YAPILARDA 2 YIL geçmesiyle zamanaşımına uğrar. TAŞINMAZ yapılarda 5 YIL, yüklenicinin ağır kusuru varsa 20 YILIN GEÇMESİYLE ZAMANAŞIMINA UĞRAR.

İş Sahibinin Borçları
A.     ÜCRET ÖDEME BORCU
- Sabit (götürü) ücret veya yaklaşık ücret olabilir. Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür.
Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez. Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.
Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir. Eser, öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile işsahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür.
Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.
Bu borç, eserin teslimi anında muaccel olur. Işsahibi temerrüde düşerse yüklenici BK-125’teki haklarını kullanabilir.
Zamanaşımı : 5 YIL İÇİNDE ZAMANAŞIMINA UĞRAR

ESER SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ
1.    Gereği gibi ifa edilirse.
2.    Keşif bedelinin aşırı ölçüde aşılması sebebiyle sözleşmeden dönme
(Başlangıçta yaklaşık olarak belirlenen bedelin, işsahibinin kusuru olmaksızın aşırı ölçüde aşılacağı anlaşılırsa işsahibi, eser henüz tamamlanmadan veya tamamlandıktan sonra sözleşmeden dönebilir.
Eser, işsahibinin arsası üzerine yapılıyorsa işsahibi, bedelden uygun bir miktarın indirilmesini isteyebileceği gibi, eser henüz tamamlanmamışsa, yükleniciyi işe devamdan alıkoyarak, tamamlanan kısım için hakkaniyete uygun bir bedel ödemek suretiyle sözleşmeyi feshedebilir.)
3.    Yüklenicinin zararını tamamen tazmin suretiyle fesih
(işsahibi, eserin tamamlanmasından önce yapılmış olan kısmın karşılığını ödemek ve yüklenicinin bütün zararlarını gidermek koşuluyla sözleşmeyi feshedebilir.) – müsbet zararı ifade eder. Yoksun kalınan kar da dahildir.
4.    Eserin Yok Olması
(Eser teslimden önce beklenmedik olay sonucu yok olursa işsahibi, eseri teslim almada temerrüde düşmedikçe yüklenici, yaptığı işin ücretini ve giderlerinin ödenmesini isteyemez. Bu durumda malzemeye gelen hasar, onu sağlayana ait olur. Eserin işsahibince verilen malzeme veya gösterilen arsanın ayıbı veya işsahibinin talimatına uygun yapılması yüzünden yok olması durumunda yüklenici, doğabilecek olumsuz sonuçları zamanında bildirmişse, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen giderlerinin ödenmesini isteyebilir. İşsahibinin kusuru varsa, yüklenicinin ayrıca zararının giderilmesini de isteme hakkı vardır.)

a.     Umulmayan bir olay sebebiyle eserin yok olması
b.    İş sahibi yüzünden ifanın imkansızlaşması
(Eserin tamamlanması, işsahibi ile ilgili beklenmedik olay dolayısıyla imkânsızlaşırsa yüklenici, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen giderlerini isteyebilir.
İfa imkânsızlığının ortaya çıkmasında işsahibi kusurluysa, yüklenicinin ayrıca tazminat isteme hakkı vardır.)
c.     Yüklenicinin ölümü veya yeteneğini kaybetmesi
(Yüklenicinin kişisel özellikleri göz önünde tutularak yapılmış olan sözleşme, onun ölümü veya kusuru olmaksızın eseri tamamlama yeteneğini kaybetmesi durumunda kendiliğinden sona erer. Bu durumda işsahibi, eserin tamamlanan kısmından yararlanabilecek ise, onu kabul etmek ve karşılığını vermekle yükümlüdür.
ß                                                                                                                                                   

VEKALET SÖZLEŞMESİ (3)

Tanımı
Vekilin, vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir.

Özellikleri
a)    Borç doğuran ve rızai bir sözleşmedir
b)   Vekalet sözleşmesinde, sözleşmeyle kararlaştırılan veya teamül bulunduğu hallerde, vekil ücreti talep edebilir.
c)    Devamlı borç ilişkisine benzer bir ilişki doğar

Unsurları
1.     Bir işin görülmesi veya işlemin yapılması
2.     İşin, başkasının menfaatine yapılması
3.     Vekilin edim sonucundan değil, edim fiillerinden sorumlu olması ve bağımsız olarak iş görmesi –vekil, uygun olarak ifa etmelidir.-
4.     Ücretsiz olarak veya bir ücret karşılığında iş görme










Vekalet ve Temsil Yetkisi
Vekalet, vekilin yapmayı kabul ettiği işlerin görülmesi için gerekli hukuki fiillerin ifa yetkisini de kapsar.
Vekalet vs Temsil



·      Vekalet iç ilişkiye ilişkindir
·      Vekalet bir hukuki yüküm doğurur
·      Vekalet eksik iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir
·      Vekalet illi bir işlemdir.

o   Temsil dış ilişkiye ilişkindir
o   Temsil yetkisi ise bir hak bahşeder.
o   Temsil yetkisi hukuki sebepten bağımsızdır.
o   Temsil yetkisi tek taraflı bir işlemle verilir.





Kurulması
Vekalet sözleşmesi rızai bir sözleşme olarak, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla kurulur. Kanun maddesi : Kendisine bir işin görülmesi önerilen kişi, bu işi görme konusunda resmî sıfata sahipse veya işin yapılması mesleğinin gereği ise ya da bu gibi işleri kabul edeceğini duyurmuşsa, bu öneri onun tarafından hemen reddedilmedikçe, vekâlet sözleşmesi kurulmuş sayılır.

Kapsamı
Kanun maddesi : Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir.
Vekâlet, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsar.
Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz.


Vekilin Borçları
1.     Sadakat Borcu
2.     Özen Borcu
3.     İşi şahsen ifa Borcu

(Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Ancak bu durumda işi başkasına gördüren vekil, onun fiillerinden kendi fiili gibi sorumlu olur)


4.     Vekalet verenin talimatına uygun olarak hareket yükümü
(vekalet verenden izin alma imkanı bulunmadığında, durumu bilseeydi onun da izin vereceği açık olan hallerde vekil talimattan ayrılabilir. Bu haller dışında vekil, talimattan ayrılırsa bundan doğan zararı karşılamadıkça işi görmüş olsa bile, vekalet borcunu ifa etmiş olmaz)
5.     Hesap verme Borcu
6.     İade Borcu
(Kanun maddesi : Vekilin, kendi adına ve vekâlet veren hesabına gördüğü işlerden doğan üçüncü kişilerdeki alacağı, vekâlet verenin vekile karşı bütün borçlarını ifa ettiği anda, kendiliğinden vekâlet verene geçer.
Vekilin iflası hâlinde vekâlet veren, bu alacağın kendisine geçmiş olduğunu iflas masasına karşı da ileri sürebilir.
Vekâlet veren, vekilin kendi adına ve vekâlet veren hesabına edinmiş olduğu taşınır eşyanın iflas masasından ayrılarak kendisine verilmesini isteyebilir. Vekilin sahip olduğu hapis hakkından iflas masası da yararlanır.)

Vekalet Verenin Borçları
1.     Ücret Ödeme Borcu
2.     Vekil tarafından yapılan masrafları ve verilen avansları faiziyle birlikte ödeme borcu
3.     Vekili vekalet veren hesabına girdiği borçtan kurtarma borcu
4.     Vekilin uğradığı zararı tazmin borcu


Vekalet Sözleşmesinin Sona Ermesi
A.     Tek Taraflı Sona Erdirme (Azil veya İstifa)
·      Her zaman sona erdirebilirler. Uygun olmayan zamanda sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Söz konusu zarar menfi zarardır.
B.     Vekalet Sözleşmesinin taraflarından birinin Ölümü, Ehliyetsizliği veya İflası sebebiyle Sona Ermesi
·      Sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça bu geçerlidir.















KEFALET SÖZLEŞMESİ (2)

Tanımı
Kefilin alacaklıya karşı,  borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir. Kefil, asıl borçlunun alacaklısına karşı, asıl borcun ifasından sorumlu olmayı taahhüt eder. Kefil sözleşmesi kurulmasıyla kefil ile borçlu arasında herhangi bir borç ilişkisi meydana gelmez. Kefil alacaklının talebi üzerine asıl borçlunun borcunu değil, kendi borcunu ifa etmiş olur. Kefil ile asıl borçlu arasındaki ilişki, vekalet, vekaletsiz işgörme veya bağışlama şeklinde olablir.


Hukuki Niteliği
1.     Kefilin borcu fer’idir. Yani asıl borca bağımlı bir borçtur.

 Fer’iliğin Sonuçları
-       Kefilin borcunun doğumu, geçerli bir asıl borcun bulunmasına bağlıdır.
-       Kefilin borcu, kapsam ve muhteva bakımından asıl borca bağlıdır. Yani daha ağır bir mükellefiyet yüklenemez.
-       Asıl borç muaccel olmadan, kefilin borcu muaccel olmaz.
-       Asıl borç şarta bağlı olması halinde, kefilin kayıtsız ve şartsız borç altına girmesi geçersiz olur
-       Asıl borcun borçlusu değiştiği takdirde, kefil, borcun nakline rıza göstermesi halinde yeni alacaklıya karşı sorumlu olur
-       Kefil, Bütün def’ileri alacaklıya sürebilir.
İstisnaları
-       iflasın açılmasından sonra asıl borçlu aleyhine faiz işlemediği halde kefilin faizlerinden sorumluluğu devam eder.

2.     Kefilin borcu tali borçtur
-       talilik, asıl borçluya takip yapılıp bu takip semeresiz kalmadan ve rehne başvurulmadan kefile yönelmemeyi ifade eder.
3.     Kefaletin ivazsızlığı
-       kural olarak tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sadece kefil borç altına girer.

·      diğer borçlardan farkını fotokopi’den oku, sf 421 ve devamı

Geçerlilik Şartları
1.     Geçerli bir asıl borcun bulunması
2.     Kefalette şekil – yazılı olmalıdır. Azami miktar ve kefalet tarihi belirtilmelidir.
3.     Eşin Rızası
(Kanun Maddesi : Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.

Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.)

Kefaletin Çeşitleri
1.     Adi Kefalet – asıl olan kefalet tipidir. Kefilin müteselsil olarak borç altına girmediği her kefalet, adi kefalettir. Alacaklı, asıl borçluya karşı talepte bulunmadan kefile başvurduğu takdirde kefil, once asıl borçluya karşı talepte bulunma def’ini ileri sürebilir.
2.     Müteselsil Kefalet
kanun maddesi : Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.

Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.
·      Ticari borçlara kefalette kural olarak müteselsil kefalet vardır.

3.     Toplu Kefalet
Birden çok kefil, bir ve aynı borç için kefil olmaktadır.

Kapsamı
1.     Kefilin Sorumlu Olduğu azami tutar
2.     Kefilin sorumlu olduğu alacaklar
a.     Asıl Borç
b.     Temerrüd vs
c.      Dava ve Takip masrafları
d.     Akdi Faizler
(kefil, asıl borçlunun gereği gibi ifa edememesi veya temerrüdünden (faiz) sorumludur. Cezai şarttan ve menfi zarardan sorumlu değildir.) + (kefil, kendisine alacaklıyı tatmin ederek dava açılmasını önleme fırsatı verildiği ölçüde asıl borçluya karşı açılan davanın masraflarından sorumludur. Bunun için, alacaklının kefili bu durumdan haberdar etmesi ve ödemede bulunup bulunmama kararı vermesi için ona uygun bir süre tayin etmesi gerekir.) + (İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler ile gerektiğinde tahvil karşılığında ödünç verilen anaparanın işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait faizlerden de sorumludur.)




Kefil ile Alacaklı Arasındaki İlişki
Kanun Maddesi : Kefil, asıl borçluya veya mirasçılarına ait olan ve asıl borçlunun ödeme güçsüzlüğünden doğmayan bütün def’ileri alacaklıya karşı ileri sürme hakkına sahip olduğu gibi, bunları ileri sürmek zorundadır. Yanılma veya sözleşme yapma ehliyetsizliği ya da zamanaşımına uğramış bir borç sebebiyle borçlunun yükümlü olmadığı bir borca bilerek kefalet hâli bu hükmün dışındadır.

1.     Asıl Borç ilişkisine ait savunma imkanları
-       Kefilin asıl borçluya ait def’I ve itirazları ileri sürebilmesi, kefalet sözleşmesinin fer’Iliğinin, yani asıl borca bağımlılılığının tabii bir sonucudur.
-       Kefilin öne sürebileceği itirazlar:
i.                Asıl borcun doğumuna ilişkin olanlar. Fiil ehliyetinin bulunmaması, şekil noksanı, ahlaka, hukuka ve kişilik haklarına aykırılık
ii.              Asıl borcun kapsam ve hükümlerine ilişkin olanlar: Muacceliyet, ödemezlik def’i
iii.             Asıl borcun sona ermesine ilişkin olanlar.
2.     Kefalet sözleşmesine ait savunma imkanları
-       Kefil, kefalet sözleşmesinin geçersiz olarak doğduğunu veya sona erdiğini ileri sürebilir.

Alacaklının Yükümleri ve külfetleri :
1.     Borçlunun anaparayı veya faizi ödememesi yada iflası halinde masaya başvurma ve kefile ihbar yükümü
2.     Ödemeyi kabul külfeti
3.     Teminatları ve isbat vasıtalarını  saklama ve kefile nakli tevdi yükümü

Kefil ile Asıl Borçlu arasındaki ilişki
1.     Kefilin ödemeyi ihbar yükümü (kefil, mükerrer ödemeyi önlemek için yaptığı ödemeyi asıl borçluya bildirmekle yükümlüdür)
2.     Kefilin asıl borçludan teminat verilmesini veya borçtan kurtarılmasını isteme hakkı
3.     Kefilin rücu hakkı (kefile, asıl borçluya rücu edebilmek için 2imkan vermektedir. Birincisi, alacaklının haklarına halef olmak suretiyle asıl borçluya rücu imkanıdır. Ikincisi ise onunla asıl borçlu arasındaki hukuki ilişkiye dayanır.
-       Şartları
a)    Geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmalıdır.
b)   Kefil, alacaklıya olan borcunu ifa etmelidir.
c)    Asıl borç muacccel olmalıdır


Sona Ermesi
1.    Asıl Borca Bağlı Sona Erme Sebepleri
a)    asıl borcun ifası
b)   ibra
c)    imkansızlık
d)   takas sebepleriyle borç sona erince kefalet borcu da sona erer.
e)    Tecdit : borcun yenilenmesi : tecdit halinde kural olarak asıl borçla birlikte kefalet borcu da sona erer. Kefil, tecdide muvafakat etse bile, kefalet yenilenen borcu temin etmez. Sadece cari hesap sözleşmeleri bakımından istisna getirilmiştir. Kalemlerden birinin güvencesi varsa, aksi kararlaştırılmadıkça hesap kesilip sonucun kabul edilmiş olması, güvenceyi sona erdirmez.
f)     Dış Borç Üstlenme :
2.    Kefalet sözleşmesine özgü sona erme sebepleri
a)    Belirli süreli kefaletin sona ermesi
b)   Süresiz kefaletin sona ermesi
c)    Gerçek kişinin verdiği kefaletin 10 YIL sonra sona ermesi
(Kanun Maddesi) Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil de borcundan kurtulur. Borçlu ve kefil sıfatı aynı kişide birleşmiş olursa, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır.
Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.

Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.
Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî on yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir.
d)   Kefaletten Dönme
e)    Çalışanlara kefalet verilmesi halinde özel sona erme hali
f)     Alacaklının ödemeyi kabulden kaçınması




THE BİTTİ – 11.05.13 – 01:15:04







Yorumlar