Mezuniyet; Tarifi İmkansız Bir Yolculuk - 1

Mezun olmak; Hayatta eğitim öğretim aşamasının bitip, artık sorumlulukların yüklendiği, beklentilerin arttığı, kısmetlerin sorgulandığı, kazanacağın paranın ve yapacaklarının hayallerinin artık somut hale geldiği bir büyüme seromonisi…

2010 yılında başlayan ve 4 yıldır Gaziantep'te devam eden bu süreç bana bol bol tecrübe kattı ve belki de biraz olsun yapabileceklerimin farkındalığını bende oluşturdu. Fakat zor işte, hem hukuktan mezun olmak, hem ailede ilk mezunlardan biri olmak, hem 8 yıldır yaşadığım Gaziantep ilinde ilk hukuk mezunu olmak. Hepsinde hem çokça faydasını ve aynı zamanda güçlükleri yaşadık. Ancak tümü gelip geçti artık. Ve bu yük aslında ağırlığınla aynı doğrultuda mutluluk veriyor. Tabii bir parça da gurur. İşte o zaman, yük mülk kalmıyor sırtında, gururla taşıyıveriyorsun

Hiçbir hocamın emeği yadsınamaz. Hepsi iyi olduklarına inandıkları metod ile bir şeyler öğretmeye çalıştı. Eksik yönleri yok muydu ki? Tabi ki vardı. Ancak Akif hocanın bir sözü var ki her şeyi özetler sanırım: "Bazı hocalarınız ne yapmanızı, bazıları ise ne yapmamanızı öğretir size". Hepsinin teker teker ellerinden öpüyorum.

Sevdim bu 4 senede sınıfımı. Hani maksat söylensin diye söylemiyorum bunu. Gerçekten söylüyorum; hepsine karşı sevgim mevcut ve kardeşim gibiler. Diğer sınıflarda binbir entrikayla notlar esirgenirken; biz sınıfça özet çıkarmıştık bir ticaret hukuku sınavında. İlk mezun olmanın, göz önünde bulunmanın, hazırlık okumamanın türlü faydasını da gördük, zorluğunu da. Bedavadan geçiyorsunuz diyerek kıskançlık belirtileri gösteren de oldu, birlikteliğimize imrenen de. Esen'in çocuğu doğduğunda da hep birlikte sevindik, üzüldük. Herkes birbirine bir şeyler ısmarladı durdu. Çikolatalar, çaylar, espressolar, kahveler, kolalar, pastalar, börekler, vedalar, mutluluklar, espriler ve daha niceleri (4 yıllık bu dostluğun asıl kazananı kantinci Ayla abla olmuş, onu anladım).

Hepsi eminim (ciddiyim) ileride çok çok iyi yerlere gelecek. Ve ben şahsen gururlanacağım teker teker her biriyle. Hatta belki iş arkadaşım olacak birkaçı. Kimi ile aynı evi paylaştık, kimi ile gülüp eğlendik, kimiyle sırdaş olduk. Kimine işim düşecek ileride, kimini dekan olduğum üniversiteye sene açılışına çağıracağım tecrübelerini aktarması için. Hehe.

4 yıldan aklımda kalan çokça anı var. Hangi birini yazayım? İlk senem ile şu an arasındaki dağlar boyutundaki değişimimi de biliyorum. Yapmamam gereken hataları da. Öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum, sözün özü bu.

Mezunlara, vefalılara, aileme, dostlarıma; ve 4 yıl içinde biriktirdiğim dostluklara...

Yolculuk yeni başlıyor, görüşmek üzere (duygulandım lan işte yine, ne ara böyle oldum ben anlamadım ki :S)(2. yazı; 4 yıl bana katlanan ev arkadaşlarımın hikayesi)

27 Eylül 2010 - 6 Haziran 2014

Yorumlar

Yorum Gönder