Ceza Hukukunda Suçların İçtimaı - 2
Suçların
içtimaında; bileşik ve zincirleme suçun yanında fikri içtimadan da bahsedilir.
Fikri içtima hükümleri; aynı nev’iden ve farklı nev’iden fikri içtima olarak
ikiye ayrılarak incelenecektir. Aynı nev’iden fikri içtima (ANFİ) TCK m.
43/2’de düzenlenmişken; farklı nev’iden fikri içtima (FNFİ) TCK m. 44’te
düzenlenmiştir.
Fikri içtima, bir
fiil ile birden fazla suçun oluşmasıdır. Örneğin; yaralamak için bir kimseye
taş atılması sonucunda hem kişinin yaralanması, hem de arkadaki vitrinin
kırılması durumunda hem kasten yaralama (m.86) hem de mala zarar verme (m.151)
suçları oluşacak ve bu durumda fikri içtima hükümleri uygulanacaktır. Hakaret
etmek maksatlı olarak bir evin kapısına boya ile yazı yazılması halinde, hem
hakaret suçu (m.125) meydana gelecek, hem de mala zarar verme (m.151) suçundan
sorumluluk doğacaktır. Bu durumda, tek bir fiille meydana gelen bağımsız
suçlarda ayrı ayrı ceza verilmeyip; EN
AĞIR OLANINDAN cezalandırma yoluna gidilecektir.
Zincirleme
suç ile fikri içtima (dikkat ettiyseniz
şu ana kadar FNFİ ve ANFİ farklarından bahsetmedik. İkisini birlikte düşünerek
yorumluyoruz hala) arasındaki farklara değinecek olursak; zincirleme suçta
bir suç işleme kararı kapsamında aynı suç gerçekleşirken, fikri içtimada birden
fazla suç neticede meydana gelmektedir ve bu suçlar farklı suçlardır.
Bileşik suç
ile fikri içtima arasında da ayrım bulunmaktadır. Buna göre; bileşik suçta
birden fazla farklı suç kanun koyucu tarafından tek bir suç haline getirilmiş
ve birleştirilmiş iken, fikri içtimada tamamen farklı suçlar gerçekleşmekte
ancak en ağır olanından cezalandırma yoluna gidilmektedir.
FİKRİ İÇTİMA ŞARTLARI
1. Fiilin tek
olması
Tek bir fiil
ile ihlal meydana gelmelidir. Doktrinde fiilden ne anlaşılması gerektiği
tartışmalıdır. (Evet yine doktrinsel
tartışma. Seviyoruz biz akademisyenler tartışmayı ya) Kanun koyucunun
fiilden “hareket”i mi yoksa “netice”yi mi kastettiği konusunda bir tartışma
bulunmaktadır. Artuk hoca ve Hamide hoca burada kastedilenin “hareket” olduğunu düşünmektedirler.
Ancak bazı yazarlar kastedilenin “netice”
olduğunu ifade etmektedirler. (Bu
doktrinsel tartışmanın ayrıntılarına girmeden kısaca söyleyeyim, TCK’da “hareket’in” anlaşılması
gerektiğine yönelik madde gerekçesi vs. bulunmaktadır. Bu konuda tartışmalar
için birinci dipnottaki kaynaklara bakabilirsiniz)
Fikri
içtimada gerçekleştirilen hareket, icrai veya ihmali nitelikte olabilir. (Örneğin,
yanlışlıkla küçük bir odada kilitli kalan arkadaşının feryadını duymasına
rağmen onun ölümünü isteyen ve bu nedenle kapının kildini açmayıp içerideki
kişinin ölmesine neden olan kişinin durumu böyledir). Meydana gelen suçlar
taksirli veya kasten işlenebilen bir suç olabilir.
2.
Birden fazla suçun oluşumuna sebebiyet verme
Birden fazla suçun
oluşumuna sebep olmada ANFİ ve FNFİ farkı ortaya çıkmaktadır. ANFİ’de zincirleme
suçtaki gibi ceza artırılırken, FNFİ’de en ağır cezaya sahip olan suçtan ceza
verilmektedir.
A.
Aynı Nev’iden Fikri İçtima
(ANFİ)
ANFİ’de aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille
işlenmesi durumu vardır. ANFİ durumunda cezada artırıma gidilir. Örneğin, bir
sözle birden fazla kişiye hakaret edilmesi (m.125), gönderilen bir mektup ile
iki kişinin tehdit edilmesi (m.106), savcılığa verilen ve gerçek dışı olan bir
dilekçe ile birden fazla kişiye iftira atılması (m.267), yoldan geçmekte olan
iki bayana karşı bir sözle cinsel taciz suçunun işlenmesi (m.105) veya
konferans salonunun kapısını kilitleme ile onlarca kişinin hürriyetten yoksun
bırakılması (m.109) durumlarında ANFİ hükümleri uygulanır. ANCAK; İşkence, kasten öldürme, kasten yaralama ve yağma suçlarında
ANFİ hükümleri uygulanmaz, ayrı ayrı ceza verilir. Müşterek zilyetlik
üzerinde hırsızlık durumunda da tek bir hırsızlık suçundan bahsedilmesi ve ANFİ
uygulanmaması gerektiğini söylüyor Artuk hoca.
B.
Farklı Nev’iden Fikri İçtima
(FNFİ)
FNFİ’de, tek bir hareket ile birden fazla suçun meydana gelmesi gerekmektedir. FNFİ
durumunda en ağır olandan ceza verilir. Örneğin;
gözlüklü birine (Örneğin, Clark Kent J) yumruk atılıp gözlüğün kırılması
halinde, hem mala zarar verme hem kasten yaralama suçu meydana gelecektir. Bu
durumda ayrı ayrı ceza verilmeyip en ağır olandan hüküm kurulacaktır. Bir diğer örnek olarak; evin
kundaklanmasında, hem genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu (m.170),
hem mala zarar verme (m.151) hem de içerideki kişilerin ölmesi halinde kasten
öldürme (m.82/1-c) meydana gelecektir. Ancak bu halde en ağır suçtan ceza
verilecektir.
Hedefte sapma halinde; örneğin, öldürmek için
A’ya karşı sıkılan kurşunun B’ye isabet etmesi ve B’nin yaralanması durumunda,
A’ya karşı kasten öldürme suçuna teşebbüs varken, B’ye karşı olası kastla veya
taksirle yaralama suçları meydana gelecektir. Bu durumda FNFİ hükümleri
uygulanacak ve en ağır cezadan cezalandırma yoluna gidilecektir. (Çünkü suçlar farklı, biri kasten/taksirle
yaralama, diğeri öldürme) Ancak A’ya ateş etme sonucunda A ve B ölürse;
A’ya karşı kasten öldürme, B’ye karşı olası kastla veya taksirle ölüme
sebebiyet vermeden dolayı sorumluluk oluşacaktır. B’nin taksirle ölümü kabul
edilirse FNFİ, olası kastla öldüğü kabul edilirse ANFİ hükümleri uygulanacaktır.
Kanun gerekçesinde de bu husus tartışılmıştır[2].
İSTİSNAEN; İşkence suçunun
işlenişi esnasında cinsel
saldırı suçu da meydana gelirse, FNFİ hükümleri uygulanmayacaktır. Ayrı
ayrı ceza verilecektir. (Kanun koyucu
böyle bir istisna koymuş) İftira suçu sonucunda tutuklama meydana gelmişse, hem iftiradan
hem de hürriyetten yoksun
bırakmadan ayrı ayrı ceza verilecektir. (Yine FNFİ değil)
[1] Bu çalışma, akademik ağırlıkta olmayıp; konunun anlaşılabilmesi için kısa ve öz olarak ders notu niteliğinde hazırlanmıştır. Öğrencilere katkısının olması temennisi ile. Bu çalışmada; Artuk/Gökçen/Yenidünya, Ceza Hukuku
Genel Hükümler, Adalet Yayınevi ve Hamide
Zafer, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayıncılık eserlerinden istifade edilmiştir.
Madde metninde, farklı neviden fikri içtima
düzenlenmiştir. Kişi, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun
oluşumuna neden olabilir; ancak non bis in idem kuralı gereğince bu fiilden
dolayı ancak bir defa cezalandırılabilir. Gerçekleştirdiği fiilin birden fazla
farklı suçun oluşumuna neden olması durumunda, failin bu suçlardan en ağır
cezayı gerektiren suç nedeniyle cezalandırılması yoluna gidilmelidir. Böylece,
bir fiilden dolayı kişinin birden fazla cezalandırılmasının önüne geçilmek
amaçlanmıştır.
Bir suçun temel ve nitelikli şekillerinin
dışındaki suçlar, fikri içtima uygulamasında farklı suç olarak kabul edilmelidir.
Gerek doktrinde gerek uygulamamızda,
hedefte sapma durumunda da fikri içtima hükmünün uygulanması gerektiği
konusundaki görüş hâkimdir. Bu nedenle, kanuni düzenlemede hedefte sapmanın
şahısta yanılma ile birlikte değerlendirilmesinden vazgeçilmiştir. Örneğin bir
kişiyi yaralamak için fırlatılan sopa, mağduru yaraladıktan sonra veya mağdura
isabet etmeden vitrin camına çarparak kırılmasına neden olabilir. Bu durumda,
sopa fırlatma fiiliyle hem tamamlanmış veya teşebbüs aşamasında kalmış kasten
yaralama suçu hem de başkasının malına zarar verme suçu işlenmiş olmaktadır.
Aynı şekilde, bir kişiyi öldürmek için ateşlenen silâhtan çıkan kurşun, mağdura
isabet etmeden duvara çarpması nedeniyle sekerek bir başkasının ölümüne veya
yaralanmasına neden olabilir. Bu durumda, hedeflenen kişi açısından kasten
öldürme suçu teşebbüs aşamasında kalmıştır; ancak, sekme sonucunda ölümüne
veya yaralanmasına neden olunan kişi açısından ise, taksirle öldürme veya
taksirle yaralama suçu işlenmiş olmaktadır. Bu gibi durumlarda kişi işlediği
bir fiille birden fazla farklı suçun oluşumuna neden olmaktadır ve bu
suçlardan en ağır cezayı gerektireni ile cezalandırılmasıyla yetinilmelidir.
Yorumlar
Yorum Gönder