Yeni Yıl Kutlamaları ve Biz
Canım okurum naber J Biliyorum özledin, hatta “ohooo İngilizce yazıyor sonra onu çevirip bize
kakalıyor. N’oluyor Müslüm efendi hani bize yazı?” gibi veryansınlar ediyor da
olabilirsin ama dur hele soluklan dinle bir. Valla birebir çevirmiyorum. Yine
aynı tarzda devam ediyoruz J Oku bir önce şu yazıyı, söz Şubat veya Mart ayı içerisinde güzel bir
yazıyla döneceğim (OHA 1 AY NİYE
BEKLİYORUZ LAN – HEY).
Malum yeni yıl geldi, 2018 yılı hepimiz için kutlu, mutlu, sevinç, umut,
başarı, para ve sevgi dolu bir yıl olsun. Nefretten, umutsuzluktan,
ayrımcılıktan, sevgisizlikten, tahammülsüzlükten ve mutsuzluktan arındığımız
harika bir yıl olur umarım J (Tamam sadece temenni,
gerçekleşmeyecek ama olsun. Temenni temennidir. Temenni is temenni)
Hazır baktım yılbaşı kutlamaları gündemi
de varken bir yılbaşı yazısı yazayım dedim. Her yıl yukarıdaki gibi temennileri
görmeye alışmışsındır eminim. Her yeni yılda ve Aralık ayının son gününde
herkese bu mesajlar iletilir ve bu temenniler dört bir yana yayılır. Geride
bıraktığımız yıllar (Şu an için biz ona
2017 diyoruz. Seneye de 2018. Nankörüz ya) kirli, eski ve kurtulunması
gereken vebalı bir varlıktır. Biz o gözle bakarız. Ama tezat şu ki, aynı
zamanda geçmişe ve geçmişte yaşadıklarımıza da özlem duyarız genelde. Özellikle
çocukluğumuz bu özlemin merkezinde yer alır.
Peki hacım biz insanlar neden yeni yılı
kutluyoruz? Bu köklü gelenekte asıl amacımız nedir? Gizli amaçlarımız yani :D (Amariganın oyunu bunlar deme, bi dinle
hele). Birkaç farklı düşüncem ve bakış açım var bu konuda. Bence tüm
insanlık olarak bir umut arıyoruz. Her yeni yıl bize yeni bir beyaz sayfa ve
umutlar getiriyor. Çünkü buna ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü muhtacız. Umutsuzluk
dolu günleri hızlıca atlatmak ve ondan kurtulmak için sadece senede 1 günümüz
var gibi davranıyoruz. Tüm beklentilerimiz havai fişeklerin ışıkları ve
gürültüleri altında gün yüzüne çıkıyor Ocak ayının 1. Gününün ilk saatlerinde.
Fakat bu umut ihtiyacı bence kötü bir şey değil. Kalplerde tükenmekte olan tüm
enerjilerimiz tazeleniyor her sene başında. Telefonları şarj ediyoruz bir nevi.
Diğer bir olasılık ise mutlu olma arzusu.
Bunda bence bir şüphe yok ki çoğu insan yüzlerinde maskeler ile yaşıyor. Gizli
maskeler. Maske takanların çoğu da mutsuzluk ve hayal kırıklığı ile dolu (Çok
veya az. Fakat bu hisler muhakkak var). Yeni yıl bizleri geçici “mutsuzluk
olmayan zamanlar” getiriyor. Bir nevi cennet gibi. Kısa süreli cennetler.
Dopamin etkisi gibi diyebiliriz okurum. (Dopamin ne öğrenmişsindir artık hea).
Kısa süreli mutluluk bağımlılığı. Günlük yaşamda edindiğimiz sorunlarımızı
unutmak istiyoruz bu uyuşturucu madde ile. (Niye karamsarlaştın bu kadar şimdi
diyecek olursan, Black Mirror dizisini izliyorum yav. Yedi bitirdi beni)
Son olasılık ise, bence hepimiz zaten
mutluyuz. Fakat mutluluklarımızı, umutlarımızı, sevinçlerimizi, hazlarımızı
gösterecek bir an bulamıyoruz günlük hayat hengamesinde. Hepimizin hali hazırda
umutları var fakat bu umutlar için kısa bir zamana ihtiyaç duyuyoruz. Tek
ihtiyacımız olan bir zaman. Tüm Dünya ile anyı anda küçük bir tatil. Biz yeni
yılın son saatlerinde aslında bu mutluluğu hatırlamayı kutluyoruz her yıl.
Siyaset, kariyer basamaklar, iş güç, hislerimiz ve arzularımız sadece
zihnimizde küçük bir tatil ile kolayca geçilebilecek küçük bir engel. Beynimiz
ve kalbimiz için minik bir tatil.
Velhasıl kelam, harika bir yıl olur
hepimiz için umarım. Zaten umutlarımız, beklentilerimiz ve bir takım
motivasyonlarımız var hayatımızda. Belki de gün ışığı görür bu umutlar J (Valla bak Mart veya Şubat gibi yazmak
istiyorum az bekle canım okurum)
GÖRÜŞMEK ÜZERE
HOŞGELDİN 2018 |
Yorumlar
Yorum Gönder